30 Ocak 2008 Çarşamba

BİR GARİP ERGENEKON

Emin PAZARCI Bugün Gazetesi 28 Ocak 2008
Lafı evirip çevirmeden hükmümüzü en başından verelim. Eğer "Derin Devlet" dedikleri buysa, biz boşa ürkmüşüz. Yıllardır bir balon gibi şişire şişire kendimiz büyütmüşüz.
Bizim medyanın "Derin Devlet" diye takdim ettiği Veli Küçük ve arkadaşlarının oluşturduğu "Ergenekon Örgütü"nden söz ediyorum. Sözde, Cumhuriyet Gazetesi'ni onlar bombalamıştı. Danıştay saldırısının arkasında onlar vardı. Hrant Dink suikastı ve Rahip Santaro cinayetini işleyenlerin "büyük ağabeyleri" de bu örgütün içindeydi.
Hatta, Ankara'nın göbeğinde yakalanan bombalı PKK minibüsü de Ergenekon Örgütü'ne aitti. Senaryo üzerine senaryo üretildi...
Veli Küçük ve arkadaşları, neredeyse Türkiye'deki bütün faili meçhul olayların sorumlusu olarak gösterildi. Basın olayı öyle bir sundu ki, herkes bütün Türkiye'nin ayağa kalkacağını düşündü. Sonuçta, tek bir eylem ortaya çıkmadı. Ergenekon Örgütü mensupları, sadece "halkı silahlı isyana tahrik ve silahlı terör örgütü kurmak" suçlaması ile tutuklandı.
Aslında sonucun bu olacağı daha başından belliydi... Gazeteler, çelişkili ve kafa karıştırıcı pek çok haberle doluydu. Büyük eylemlerin sorumlusu olarak kamuoyuna takdim edilen örgüt mensupları, aslında zavallı bir konumdaydılar.
Deniliyordu ki: - Örgüt, Nobelli Orhan Pamuk'a suikast yapmak için Glock marka tabanca ve 2 milyon YTL arıyormuş. Bir başkası ise, hedefin Orhan Pamuk değil, Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir olduğunu iddia ediyordu. Vazgeçtik 2 milyon YTL'den...izim "Derin Devlet" bağlantısı kurduğumuz bu örgüt birkaç bin dolarlık bir tabanca bile bulamıyordu!
Ayrıca, neden 1 milyon değil de 2 milyon YTL arandığı sorusu da havada kalıyordu! Yıllardır kafamızda büyüttüğümüz "Derin Devlet" aslında ayaklar altında sürünüyordu!
Bir de PKK bağlantısı kurulmuştu ki, olacak iş değildi! Hem örgütün Osman Baydemir'e suikast planladığı, hem de PKK ile işbirliği yaptığı iddia edilebiliyordu.
Diyelim ki "Derin Devlet" bağlantılı Ergenekon aklını peynir ekmekle yedi. Peki, yıllardır Türkiye'nin başına bela olan PKK o kadar mı aptal? Yazılan-çizilenlerde hiçbir mantık yoktu... Ama her türlü atış serbestti! Konu "Derin Devlet" olunca, yazılan senaryolar da örgütün büyüklüğü ile orantılı olmalıydı!
Nihayet görüldü ki, ortada bir eylem yok. Bunlar bir araya gelmişler, sözde "Türkiye'yi kurtarmak için" eylem planları üretmişler. Planlar da sadece düşünce safhasında kalmış. Ayrıca, ne kadar gerçekçi oldukları, ayaklarının yere basıp basmadığı da belli değil.
Polis diyor ki: - Bunlar, provokatif suikastlar düzenleyip, Türkiye'ye kaosa sürükleyeceklerdi. Yetkililer, başka bilgiler de veriyorlar: - Örgüt aylardır takibe alındı. Ancak, telefon diyaloglarının içleri çok dolu değil. Sadece elimizde evdeki aramalarda bulduğumuz bazı belgeler var. Hukuki açıdan durum bu... Tabii, sonuçta kararı mahkeme verecek.
Aslında bu operasyon büyük ölçüde bir gözdağı!.. Ergenekon Operasyonu ile belli çevrelere "ayaklarını denk olmaları" için bir mektup yazıldı. Tutuklamaların ardından da bu mektup gerekli adreslere ulaştı. "Derin Devlet" tartışmaları ile gündeme damgasını vuran Ergenekon Operasyonu'na biraz da bu gözle bakmak gerekiyor!

Hiç yorum yok: