29 Şubat 2008 Cuma

Ah kadınlar

Mine G.. Kırıkkanat 25.01.2008... Beş köşeli Kızıl Yıldız, zır cahil olmayan herkesin bildiği gibi komünizminve sosyalizmin sembolüdür. Beş köşe, beş kıtayı simgeler, işçi ve emekçi "enternasyonal"ini ifade eder. Oysa Kızıl Yıldız, aynı zamanda bir İslamiyet sembolüdür de. Beş köşesi,İslamın beş şartını simgeler: Kelime-i Şahadet, namaz, zekât, oruç, hac. Zaten Cezayir, Tunus ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bayraklarında hilalle birlikte yer alan beş köşeli yıldız daböylece kızıldır... Ateist komünizm ile Allah dini İslamiyetin aynı sembolde buluşması ne tuhafdeğil mi, sayın seyirciler? Ama semboller tarihi, araştıranlar bilir, böyle tuhaflıklarla doludur ve birbiriyle taban tabana zıt fikirlerin tıpatıp simgelerle ifade edildiğinesık rastlanır. Yahudiliği simgeleyen altıgen Davut Yıldızı, Hristiyanlığın BeytlehemYıldızı ve Haçı ile İslamiyet'in yeşil, beyaz, kızıl yıldızlı Hilal'i arasındaki hiç bitmeyen kavgada, bunca geçmiş ve bence gelecek savaşakarşın, aynı zikri paylaştıkları tek fikir de kadın hakkındadır. Çok tanrılıdan tek tanrılıya, tarihteki tüm dinler birbirinden alıntılar yapmış, her yeni din bir öncekinin mabedi üstüne yükselmiş, taşlarınıkullanmıştır. Roma tanrıları Yunan tanrılarına öykünmüş, Yahudilik veHristiyanlık yayıldıkları bölgelerde kendilerinden önce varolan dinlerin kutsal mekân ve tapınaklarına yerleşmiş, ritüellerini de öğretilerineuyarlamışlardır. Örneğin Ayasofya Kilisesi'nin temelleri 325 yılında bir Apollon tapınağınınüstüne atılmış, 1453 yılında da camiye dönüştürülmüştür. 785 yılında bir Vizigot tapınağının üstüne yapılan Cordoba Camii de, 1523'te kiliseye...Tek tanrılı dinlerin başlıca ve ortak amacının, anaerkil toplumdan ataerkiltopluma geçiş olduğunu artık biliyoruz. Bu geçiş dişi tanrıçaların yerine, temsilcisi ve peygamberleriyle tüm sözcüleri erkek olan tek tanrıya, Allah'aimanla gerçekleştirilmiş tir. Tarih kitapları, bugünkü Kâbe'nin yerinde Allat, Uzza ve Menat adlıtanrıçalara tapınılan bir mabet olduğunu ve 605 yılında yıkılarak yerine İslamiyet'in kutsal mekânı Kâbe'nin inşasına başlandığını yazıyor.630 yılında böyle pek çok tapınağın yanısıra, bu üç tanrıçanın Minavadisindeki putları da yıkılmış ve günümüzde, şeytan olarak taşlanan sütunlar yapılmış... İslamiyet öncesi Mekke'de, sabah yıldızı Uzza, mutluluk tanrıçası Menat ve gökyüzü tanrıçası Allat'ın, görünmeyen büyük tanrı olarak tanımlanan Allah'ın kızları olduğuna inanılırmış. Kimi kaynaklar, zaten tanrıça Allat adının da Allah'tan geldiğini öne sürüyor.İslamiyet, bu inançtan yalnızca Allah'ın varlığını tanıyarak, kızları efsanesini ret ve tanrıça putlarını şeytan ilan ediyor. Zaten İslamiyettarihinde 615-616 yılları arasında yaşanan "Şeytan Ayetleri" krizi de bu üç tanrıça yüzünden patlak veriyor. Bugün Mina'daki büyük şeytan Akabe, tanrıça Allat'ın sembolü... Orta şeytan Vusta, tanrıça Menat'ı, küçük şeytan Suğra da tanrıça Uzza'yısimgeliyor. Başka bir deyişle Hac zamanı Mina'da şeytan taşlamak, anaerkil toplumyapısı, "kadın hegemonyası" nı kovmak demek, hâlâ. Ancak şeytan taşlayan hacıların hemen hiçbiri bunu bilmiyor. Sembol kalmış, neyi ifade ettiği unutulmuş çünkü. Yahudilik ve Hristiyanlıkta da kadın, şeytanla özdeşleştiriliyor ilkçağlarda. Orta Çağ'da bile Engizisyonun şeytana tapıyor diye yaktığı"sapkın" nüfusun onda dokuzu, kadın... Üç tek tanrılı dinin, kadının örtünmesi, özellikle de kafasını örtmesi şartında uzlaşması, bir raslantı değil sizin anlayacağınız. Katolik Aziz Paulus, Korintoslulara 1. Mektup'ta "Kadın örtünmüyorsa saçı kesilsin, kadına saç kesmek ya da kafa kazımak ayıp ise örtünsün!" derken,sadece Yahudilikten alıntı yapıyor: Köktendinci Yahudi kadınlar, bazıyerlerde hâlâ ya başlarını kazıyarak açabilmek ya da örtmekle yükümlü tutuluyor. İyi ki artık böylesi çok az. Bütün bunları, "Allah'ın emri" diye kapanan kadınlar için yazıyorum. İnsan doğurmak görevini yüklediği kadın soyunu daha uzun ömürlü, dahadayanıklı yaratıp akıl ve zekâda erkekten geri koymayan Allah'ın, böyle bir emir verdiğini hiç sanmıyorum. Kadın tesettürünün, kadın zekâsı, dolayısıyla rekabetinden korunmak için erkek hegemonyası tarafından uydurulduğu çok açık. İslamiyet'in kadın problematiği, Yahudilikten 3900, Hristiyanlıktan 700 yüzyıl sonradan başlamış olmasından kaynaklanıyor. İşte bu yüzdendir ki, onların eski sembollerine, bizim ellerde yeni diye sarılınıyor.
Posted by Picasa

Hiç yorum yok: